Pazar, 09 Eylül 2012 22:01

Türk Profesör kanseri yendi

Yazan
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Prof. Dr. Hayat Önyüksel, 20 yıllık çalışma sonucunda kanserli hücreleri tamamen yok eden bir ilaç geliştirdi.

Türk Profesör kanseri yendi

Sadece kanserli bölgeyi hedef alan ve hiçbir yan etkisi olmayan ilaç hayvanlar üzerinde çok başarılı sonuçlar verdi

Amerika'da yaşayan Türk bilim insanı kanserde çığır açacak bir çalışmaya imza attı. Dünyanın en iyi eczacılık fakültelerinden biri sayılan ABD'deki Illinois Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nin ilk kadın profesörü Hayat Önyüksel, kanserli hücreleri tamamen yok eden bir ilaç geliştirdi. Damar yoluyla verilen 'Nanomedicine' isimli ilaç, kanserli bölgeye nokta atışı yapıyor. "Bunu hem laboratuar deneylerimizde hem hayvanlar üzerindeki deneylerle kanıtladık" diyen Önyüksel, "Çok heyecan verici bir çalışma. Şimdi hedefte kanserli kök hücreler var. 'İlaç kök hücreleri de öldürüyor mu' sorusuna cevap arıyoruz. Bunu laboratuar deneylerinde başardık. Sıra hayvanlar üzerinde denemeye geldi" dedi.

DİREKT HÜCREYİ BULUYOR

2003'te Illinois Üniversitesi tarafından kanser ilaçları alanında yaptığı buluşlar ve araştırmalar nedeniyle "Yılın Mucidi" ve ayrıca aynı yıl "Yılın Kadını" seçilen Prof. Önyüksel BUGÜN'e konuştu. Bu ödülleri aldığı sırada henüz çalışmalarına yeni başlayan Önyüksel, çalışmalarında geldiği son noktayı aktardı:

Kanser hücrelerinin çeperinde çeşitli uyarıları alabilen bir protein (reseptör) saptadık. Laboratuvarımda geliştirdiğimiz hedeflendirilmiş kanser nano ilaçlarını yani 'Nanomedicines'i, kana enjekte ediyoruz. Kana giren 'Nanomedicines, reseptör aracılığı ile önce hücreyi buluyor. Ardından kanserli hücreye girip tamamen hücreyi yok ediyor. Bunu hem laboratuar deneylerimizde hem hayvanlar üzerindeki gösterdik.

HİÇBİR YAN ETKİSİ YOK

Geliştirdiğimiz ilaçların en büyük avantajı sadece hasta bölgeye hedeflenmesi ve sağlıklı bölgeye hiçbir zarar vermemesi. Böylece yan etkileri söz konusu değil. İlacı verirken direkt kansere enjekte etmiyoruz. İlacı kana veriyoruz. Nanomedicine kanda dolaşıp kanserli dokuyu kendi başına buluyor. Sadece bilinen bir kanseri değil başka yere sıçramış (metastaz) bir kanseri de bulup yok edebilir.

5 YIL SONRA PİYASADA

Bu gelişmeler çok heyecan verici. Şayet bu hedefli tedavi hastaların kullanabilecek haline geliştirilebilirse kanser ve romatizma gibi bir takım hastalıklar için en etkin tedavi yöntemi olacak. Bu şekilde hastaların tamamen iyileştirilmesi mümkün olacak. Ancak bunun için para ve zamana ihtiyaç var. Ne yazık ki ekonomik nedenlerden dolayı bugün insanlar böylesi yatırımlara girmiyor. Parası olanlar kısa zamanda geri dönüşü olan işlere yatırım yapıyor. Eğer gerekli yatırım yapılırsa önümüzdeki 5 yıl içinde insanlar üzerinde de deneyip piyasaya sürebileceğiz.

Yeni hedefimiz kanserli kök hücre

Yeni araştırmalarında 'Kanserli hücreyi öldürürken acaba kanserli kök hücreyi de mi öldürüyoruz' sorusuna cevap aradıklarını söyleyen Prof. Dr. Hayat Önyüksel, "Bir kanser dokusu düşünün, ilacı bu dokuya uyguladığınızda kanser hücrelerini öldürüyor. Kanser büyükken gözle görülemeyecek kadar küçücük oluyor ve kanserin öldüğü düşünülüyor. Başta 'tamamen bitti' dediğimiz kanser 5 sene sonra kanser kök hücrelerinin etkinliğinden tekrar ortaya çıkabiliyor. Bu kök hücreler çok tehlikeli. Tedavide yani kemoterapide bu kök hücrelerin de öldürülmesi gerekiyor. Biz aynı reseptörlerin kök hücrelerin üzerinde de etkili olduğunu kanıtladık. Bu nedenden ilacın kanserli kök hücreyi de öldürebileceğini düşünüyoruz. Zira laboratuar deneylerimizde bunu kanıtladık. Sıra hayvanlar üzerinde denenmesine geldi. Eğer hayvanlar üzerinde yaptığımız deneylerde aynı sonucu alırsak o zaman ilacımız kanserli kök hücreyi de öldürüyor diyebileceğiz" diye konuştu.

Romatizmayı da iyileştiriyor

Prof. Dr. Hayat Önyüksel, özellikle meme kanseri üzerinde yoğunlaştığını belirterek şunları söyledi: "Ancak geliştirdigimiz hedefli nanomedicine pankreas, prostat gibi lokalize olan diğer kanser türlerinde de etkili oluyor. Aynı şekilde ilaç romatizma tedavisi için de önemli bir adım. Tıpkı kanserde olduğu gibi romatizmada da aynı şekilde hedefli etkiyi elde edebiliyoruz. Ben 20 yıldan fazla bir süre bunun üzerinde çalışıyorum."

Türkiye'den mecburen ayrıldım

Türkiye'den hiç istemeyerek, mecbur kaldığı için ayrıldığını söyleyen Prof. Dr. Hayat Önyüksel, "Ama Amerika'da yaptıklarımdan çok mutlu oldum. Bundan sonra Türkiye'ye gelmeyi düşünsem bile bu pek mümkün değil. Orada kurulu bir düzenim var. Buraya dönmek her şeyi sıfırdan başlamak gibi olur benim için. Türkiye daha işin başında ve kuruluş safhasında. Ancak ileride daha güzel çalışmalar çıkacaktır. Türkiye'ye benim gibi belli seviyeye gelmiş kişilerden ziyade yeni yetişmiş enerji ve fikirlerle dolu kişileri bulup iyi olanaklar verilmeli. Bu şekilde başarı elde edilmesi mümkün" dedi.

NESRULLAH SONAY - BUGÜN GAZETESİ

Okunma 4274 kez